Ikigai Sırları

Bu zamana kadar beni etkileyen nadir kitaplardan birisi oldu Ikigai. Bir kitabı okurken eğer ondan bir şeyler alıyorsanız, yani size bilmediğiniz bazı bilgileri aşılıyorsa, öğretiyorsa ve bunun yanında okurken de zevk alıyorsanız işte bu gerçekten okunmaya değer bir eserdir.
"Mutluluk daima kalbin kararıdır." diyor Miralles.
Yaptığımız her şeyi sevmeliyiz, o iş ile uğraşırken mutlu olmalıyız. Öyle ya, kim her gününü mutlu yaşamak istemez ki?
Ikigai; hayatınızın amacını keşfetmede yardımcı olup, neyi severiz, nasıl severiz, kimi severiz, neleri yapmaktan hoşlanırız? gibi soruları en anlamlı şekilde cevaplayan, mutlu ve huzurlu yaşama sanatıdır. Herkesin birçok ikigaisi vardır lakin herkes ikigaisini keşfedememiştir. Çünkü ikigai yaratılmaz, keşfedilir.
"70 yaşına kadar ürettiğim hiçbir şey kayda değer değil. 73'üncü yaşım gerçek doğanın, hayvanların ve otların, ağaçların ve kuşların, balıkların ve böceklerin yapısını bir şekilde anlamaya başladığım yaştır. Dolayısıyla 80 yaşında hâlâ devam ediyor olacağım, 90 yaşında umarım bir şeylerin gizemine erişirim, 100 yaşında kesinlikle harika bir aşamaya ulaşmış olmalıyım ve 110 olduğumda, noktasıyla satırıyla yaptığım her şey yaşamla dolu olacak." (Hakusai, 88)

Ikigai bize uzun, sağlıklı ve mutlu bir yaşamın sırlarını sunuyor. İçerisinde birçok sağlıklı yaşam önerisi, doğru beslenme, egzersizler ve mutlu bir yaşamın nasıl olacağına yönelik deneyimlere dayalı bilgiler mevcut. Süper asırlıklar ile yapılan röportajlar yani dünyanın en uzun yaşayan insanlarının deneyimlerinin sonucunda çıkarılan sonuç ise temelde ikigai yani hep meşgul olarak mutlu olma, ama bu meşguliyet bizim hayat amacı dediğimiz bir meşguliyet ile keyif aldığımız ve bu meşguliyeti parmaklarımızı hareket ettirebildiğimiz sürece yani yapabildiğimiz sürece, emeklilik kaygısı gütmeden hatta mümkünse hiçbir kaygı gütmeden yaşanan bir hayat olarak algılayabiliriz.
"Bir şeylerin kalıcı olmadığının farkında olmak bizi üzmemeli, anı ve etrafımızdakileri sevmemize yardımcı olmalıdır."
Hepimizin ikigaisi farklıdır ama ortak olan tek şey herkesin bir amaç edinmeye çalışmasıdır. Bize anlamlı gelen şeylere bağlı kaldığımızda hayatı dolu dolu yaşarız. Ancak bağlantıyı kopardığımız anda umutsuzluğa kapılırız.
Modern yaşam bizi gerçek doğamızdan uzaklaştırır ve bir gayeden yoksun yaşam sürmeye iter. Kuvvetli güçler ve teşvikler (para, güç, dikkat, başarı) günlük bazda dikkatimizi dağıtır; yaşamınızı ele geçirmelerine izin vermeyin.
Sezgilerimiz ve merakımız ikigaimizle bağlantı kurmamıza yardımcı olan güçlü içsel pusulalardır. Zevk aldığınız şeyleri izleyin ve hoşlanmadığınız şeylerden uzaklaşın ya da onları değiştirin. Sizi yönlendiren merakınız olsun. Size bir amaç kazandıracak ve mutlu edecek şeylerle meşgul olun. Bu, mutlaka büyük bir amaç olmak zorunda değildir; hayatınızı, iyi bir ebeveyn olarak ya da komşularınıza yardım ederek de anlamlı kılabilirsiniz.
İkigainizle bağlantı kurmanın mükemmel bir stratejisi yoktur. Ama Okinawalılar'dan öğrendiğimiz şey şudur: Ikigaimizi bulmak için çok da kaygılanmamalıyız.
Hayat çözülmesi gereken bir sorun değildir. Sadece etrafınızda sizi seven insanlar olsun ve sevdiğiniz şeylerle meşgul olun.
Son olarak kitap bize ikigainin on kuralını bu başlıklar ile özetliyor:
1- Aktif kalın, emekli olmayın.
2- Ağırdan alın.
3- Midenizi tıka basa doldurmayın. (Hara Hachi Bu)
4- Çevrenizde iyi arkadaşlarınız olsun.
5- Bir sonraki doğum gününüze kadar şekle girin.
6- Gülümseyin.
7- Doğayla tekrar bağlantı kurun.
8- Teşekkürlerinizi sunun.
9- Anı yaşayın.(İchi-Go İchi-E)
10- Ikigainizi takip edin.